19 Nisan 2017 Çarşamba

İnkılapçılık

 İnkılap, bir toplumun önemli kurumlarını kısa bir süre içinde değiştirip kendini yenileştirmesi atılımıdır. Tarihte önemli, büyük inkılaplar görülmüştür. Atatürk yönetimindeki Türk milleti de tarihteki en önemli inkılaplardan birini gerçekleştirmiştir.

Bir toplumda durup dururken inkılap yapılmaz, inkılapların tarihten gelen büyük sebepleri vardır. Türkler bir zamanlar çağın önemli devletlerinden birini kurmuşlardı. Bu devlet yüzlerce yıl dünyanın sayılı güçlerinden biri olarak kaldı. Ama Batı'da gelişen akıl ve bilim çağına ayak uyduramadığı için geride kalmaya, güçsüzleşmeye başladı. Çok uluslu bir yapıda olduğundan milli bir birlik kuramadı. Devleti kurtarmak isteyenler, hep eski düzen ve belli kalıplar içinde değişiklikler yaptılar. Oysa yapıyı değiştirmek gerekti ve bu kaçınılmazdı.

Birinci Dünya Savaşı sonu yenilgi ve parçalanma, Atatürk'e, Türk milletini bir araya getirip mücadele etme ve yapıyı yenileme düşüncesini ve bunu gerçekleştirme azmini vermiştir. Eski yapıyı yeniden kurmak mümkün olmadığı için ard arda büyük inkılaplar yapılmıştır.

Atatürk'e göre
"İnkılap milletin esenliği için halk adına yapıldı". "Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlamı ve biçimiyle uygar bir toplumsal heyet durumuna getirmektir". Öyleyse inkılap, modernleşme ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için yapılacaktır. Gerçekten, gördüğünüz büyük yenilik hareketleri, hep inkılapçı bir tutum ve davranışla yapılmıştır.

Türk Milleti iyiye, doğruya, güzele daha fazla yaklaşmak, bunlara erişmek için inkılapçılığa bağlı ve tam bir inkılapçı olarak kalmalıdır. Öyleyse inkılapçılık nedir? Atatürk'e göre,
"Gerçek inkılapçılık onlardır ki, ilerleme ve yenileşme inkılabına sevk etmek istedikleri insanların, ruh ve vicdanlarındaki gerçek eğilime nüfuz etmesini bilirler".

Demek ki, inkılapçı, ruhlara ve vicdanlara seslenecek, insanları bu yolda yönlendirecektir. Atatürk inkılabını sürdürebilmek, inkılapçı ruh ve yapıyı, coşkuyu her zaman duymakla, hedefleri belirleyip bu hedeflere ulaşma yolunda çalışmakla olur.

Türk inkılabının üstün ve yüce amacını her zaman kavramaya çalışmalıdır. Durmadan ve her zaman yenilik yolunda ileriye doğru gidilecektir, işte Atatürk'ün temel ilkelerinden biri de budur. Türk inkılabının korunması, geliştirilmesi ve ilerletilmesi şarttır. Atatürk bundan emindi ve şöyle diyordu:
"İnkılabın hedefini kavramış olanlar, daima onu muhafazaya muktedir olacaklardır".

Evet, bu özlü sözlerin ışığında, bilinçli inkılapçılık Türk milletinin geleceği olmalıdır.

Atatürk'ün İnkılapçılık ile ilgili bazı sözleri

-
"Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görünüşüyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır." (1925)

-
"Biz büyük bir inkılap yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük." (1925)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder