17 Nisan 2017 Pazartesi

ATATÜRK’ÜN İLK CUMHURBAŞKANLIĞI KONUŞMASI

Saygı değer Milletvekilleri ve değerli arkadaşlar!
Dünyada önemli ve olağanüstü olaylar karşısında, saygıdeğer milletimizin gerçek uyanıklığına ve şuurluluğuna değerli bir belge olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun bazı maddelerini açıklığa kavuşturmak için bugün toplanmış bulunuyoruz.

Kurulan bu özel komisyon tarafından, yüksek heyetinize teklif edilen kanun teklifinin kabulü dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin zaten bütün dünyaca bilinen ve bilinmesi gereken mahiyeti, milletlerarası ismiyle adlandırılmıştır.

Bunun doğal bir gereği olmak üzere bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis Başkanlığı'nda bulundurduğunuz arkadaşınıza yaptırdığınız bu görevi, Cumhurbaşkanı unvanıyla yine aynı bu aciz arkadaşınıza tevcih ediyorsunuz. Bu münasebetle, bu zamana kadar hakkımda gösterdiğiniz sevgi, samimiyet ve güveni bir defa daha göstermekle, yüksek değerbilirliğinizi ispat etmiş bulunmaktasınız. Bundan dolayı yüce heyetinize kalbimin bütün samimiyeti ile teşekkürlerimi bir borç biliyorum.

Efendiler, asırlardan beri Türk Milleti, Doğuda haksızlığa ve zulme uğramıştır. Türk Milleti gerçekte soyundan beri sahip olduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannedilmiştir.

Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak olduğunu göstermiştir. Bu görünüşe aldanan insanların halen olduğunu pek güzel ispat edilmiştir. Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni ismiyle, medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir.(tarihin.com) Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat etmiş ve de etmeye devam edecektir.

Arkadaşlar, bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zaferler, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Şahsım olarak, kazandığım bu güven ve itimada layık olmak için, pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı sizlere arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Allah’ın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.

Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmemek üzere çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gitmeye çalışacağız. Türkiye Cumhuriyeti her daim mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder